Uygulanan yanlış tarım politikalarından dolayı bitme noktasına gelen ve açığı kapatmak için sürekli ithalat yolunu tercih eden ülkemizde 2018 yılının buğday taban fiyatları açıklandı. Buğdayın ton fiyatı bin 50 TL olarak belirlendi. Geçen yıl ton fiyatı 940 TL olan buğday fiyatına yüzde 12'lik bir artış yapıldı. Bu artış, bazı kesimler tarafından müjdeli haber olarak değerlendirilse de; çiftçi artışın mutluluğunu tam anlamı ile yaşayamıyor. Üretici, hükümetten söz aldığı halde mazot desteğinin yarısını hala alamamış durumda. Dolar kurundaki artış ile birlikte yükselişe geçen akaryakıt fiyatları da çiftçiyi canından bezdiriyor. İthal edilen gübreye yapılan zam ve getirilen Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ise Türkiye'nin tarımda nasıl gerilediğinin en önemli örneklerinin arasında yer alıyor.
SEÇİM ARİFESİNDE ŞİRİN GÖZÜKMEK İSTİYORLAR
Milli Gazete Yazarı ve Tarım Uzmanı Sadettin İnan, önceki günlerde Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan 2018 yılı buğday taban fiyatı ile ilgili Merhaba Gazetesi'ne açıklamalarda bulundu. İnan, buğdayın taban fiyatının her yıl Temmuz ayında açıklandığını bu yıl erken seçim olduğu için hükümetin Mayıs ayında açıklama kararı aldığını belirtti. Böyle bir karar almak ile hükümetin çiftçiye şirin gözükmeye çalıştığını aktaran İnan, "Hükümet erken seçim öncesi işçiye, memura, emekliye müjdeler verirken; çiftçi için hiç birşey yapmıyor" dedi. Buğdaya yapılan yüzde 12'lik zammı bayram havası gibi göstermenin doğru olmadığına değinen İnan, "Buğday fiyatındaki yüzde 12'lik artış, enflasyonla doğru orantılı" şeklinde konuştu.
YÜZDE 16'YI AZ BULANLAR 12'YE SEVİNİYOR
Geçen yıl buğdayın ton fiyatında komik bir artışın yaşandığını söyleyen İnan, buğday üreticilerinin üvey evlat muamelesi gördüğünü kaydetti. 2018 yılı çay taban fiyatına bu yıl yüzde 16'lık bir artış yapıldığını yineleyen İnan, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu artışa AK Parti hükümetinin kendi bürokratları bile tepki göstermiş, artışı yetersiz bulmuşlardı. Bugün yüzde 12'lik artış çok büyük bir icraatmış gibi gösteriliyor. Buğday, çok stratejik bir üründür. Üretimin teşvik edilmesi gerekirken, çiftçi kendi kaderine terk ettiriliyor. Depolama imkânı olan çiftçilerin durumu, normal çiftçiye göre daha farklı. Sakladığı buğdayı, belli bir zaman geçtikten sonra daha pahalıya satabilir. Çiftçinin bu konudaki tek çekincesi ise hükümetin ne yapabileceğini kestirememesi. İktidar, ithalat kararı alabilir ve çiftçinin deposunda sakladığı buğdayı daha ucuza gidebilir. Hükümetin tarım politikalarında ciddi tutarsızlıklar var. Hedefsizler. Çiftçi kaygılı. Aslında her alanda olduğu gibi tarımda da çiftçi geleceğini görmek ister. Ona göre eker, biçer."
SÖZLERİNİ YEMEMEK İÇİN "DESTEK" DEDİLER
Çiftçinin ağır yük altında ezildiğini dile getiren Sadettin İnan, mazotta son dönemlerde yüzde 24'lük bir artış olduğunu ifade etti. "Dolar da mazotun arttığı kadar yükselişe geçti" diyen İnan, şunları kaydetti: "Mazot desteğinin yarısını devlet verecekti. Çiftçilerin bu desteği alması gerekiyor. Tam yüzde 50 olmasa da bir kısmını alamayabilir. Mazot desteğinde bir planlama yapılmalıydı. Dönüm alanında harcanan veya harcanacak olan mazot belirlenmeli ve destekleme buna göre sunulmalıydı. Hükümet, mazot desteği vereceğiz diye bir söz vermişti. Bu sözünü yememek için bir miktar belirledi ve o paradan çiftçiye veriyor."
Kaynak:Merhaba
