MHP Lideri Devlet Bahçeli, haftasonu tartışmalara konu olan Barzani'nin Türkiye ziyaretine ilişkin "Ziyarette sözde Kürdistan bayrağı asılmıştır. Cumhurbaşkanı ya da Başbakan'ın Erbil'e ziyaretleri sırasında bir bayrağın Irak bayrağı ile birlikte asıldığı görültür. Aynı bayrağın eş tutulması skandaldır, aymazlıktır rezalettir. Bu sözde bayrağın dalgalanmasına kim izin vermiştir. Önü arkası düşünülmüş bir komplonun mu bir parçasıdır? Sayın Cumhurbaşkanı bundan haberdar mıdır? Sayın Başbakan, Çankaya'da Barzani'yle konuşurken, arkasına dönüp de nedir bu bayrak, kim koydu buraya diyebilmiş midir?Peşmerge ne zaman bayrağa sahip olmuştur? Bizim Barzani'nin bayrağını vatan semalarında, Başbakanlık odalarında görmeye tahammülümüz kesinlikle yoktur. Onayımız da yoktur, tepkimiz şiddetli ve tavizsizdir." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasının başında 15 Temmuz hain darbe girişimine değinen Bahçeli "Cumhuriyet tarihimizde demokrasi bir çok defa kesintiye uğramıştır, askeri darbeler Türkiye'ye on yılları kaybettirmekle kalmamış, tarihin gerisine de düşürmüştür. 141 yıldır yönetim ve iktidara musallat olmuş darbeci bir mantıkla karşı karşıya olduğumuz açıktır. Vatan toprakları namusumuza emanettir. Milli varlığımızı kıskananlar yine hesap yapmakta, yeni senaryolar yazmaktadır. Bu vatanda fazlasıyla silahlı ve kanun dışı hareketler görülmüştür. Artık buna son nokta konulmalıdır. Darbe varsa demokrasi yoktur. Demokrasiye sahip çıkmak hepimiz için kaçınılmaz bir sorumsuzluktur" dedi.
HÜRRİYET'İN HABERİNE VE TSK'YA YAPILAN ELEŞTİRİLERE TEPKİ
Hürriyet gazetesinin "Karargah rahatsız" başlıklı haberiyle başlayan tartışmalara da değinen Bahçeli "TSK'nın anlamsız ve sığ tartışmaların içerisine çekilmesine yanlıştır" dedi. Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü "Hürriyet gazetesi 7 eleştiri 7 yanıt başlığıyla yaptığı haber tartışmaların seyrini değiştirmiştir. 15 Temmuz'daki tavrı ile dikkat çeken bir bayan gazetecinin şimdilerde yaptığı haberden dolayı suçlanması tuhaf bir çelişki ve çarpıklıktır. Doğru olan TSK'nın rahatsız olduğu konuları silsile yolu ile iletmesidir. (Haberle) Son zamanlarda Genelkurmay Başkanı ile ilgili bazı eleştirilere karargahın nasıl baktığı ortaya çıkmıştır." dedi.
"HÜKÜMET BİZİMDİR"
TSK'nın söz konusu eleştirilerle yıpratıldığını belirten Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü "Çözümsüzlüğün nedeni nedir? TSK'nın imkan ve kanallarla savunmaya geçmesi neden çok görülmektedir. Medya üzerinden başlatılan karalama kampanyası doğru mudur? Başörtüsü yasağı kaldırılacaksa niye Genelkurmay'ın görüşü alınmaz? Bizim de sorularımız vardır ama bunun ne yeri ne zamanıdır. Huzur kaçarsa tutamayız, istikrar giderse geri getiremeyiz. Ne yapalım çatışıp, çürüyelim mi, kucaklaşıp kardeşçe mi yürüyelim. FETÖ, PKK, DAEŞ, PYD/YPG hazır kıta infaz mangalarını Türkiye'ye yöneltmişken iç sorunlar gaflettir. Asker bizimdir, devlet bizimdir, hükümet bizimdir. Fitneye çanak tutan asla bizden değildir. Zarar ziyan büyüktür, Türkiye henüz yoğun bakımdan çıkamamıştır. Bunca patırtı gürültüye ne gerek vardır? Paylaşılmayan nedir? Geçmişten ders alınmadı mı? Milli uzlaşma, anlaşma her seviyede olması gerekirken, bu güvensizliğin gerçek manasını nasıl yorumlayalım? Devletteki çatlak sesler düşmanları sevindirecektir. Türkiye, ecdadımızın aziz şehitlerimizin mirası değil midir?"
BARZANİ'NİN ZİYARETİ VE SÖZDE KÜRDİSTAN BAYRAĞI
"26-27 Şubat'ta peşmerge başı Barzani önce İstanbul'a gelerek Mabeyn Köşkü'nde Cumhurbaşkanıyla, sonra da Ankara'da Başbakanla görüşmüştür. Bu ziyaretin neden ve sonuçları şimdilik değerlendirmelerimiz arasında değildir. Zira daha önemli bir durumun varlığı söz konusudur.
26 Şubat 2017 Pazar günü, Barzani'nin ziyareti üzerine, İstanbul Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nin önündeki bayrak direklerinden birisine sözde Kürdistan bayrağı asılmıştır.
Cumhurbaşkanı veya Başbakan'ın Erbil'e ziyaretleri esnasında, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi adı altında bir bayrağın Irak bayrağıyla birlikte asıldığı görülmüş ve yaşanmıştır. Bu Irak'ın kendi iç meselesidir, bizi doğrudan ilgilendirmeyecektir. Ama aynı bayrağın Türkiye'de, Türk bayrağına eş tutularak asılması skandaldır, aymazlıktır, rezalettir.
İstanbul'da bu sözde bayrağın dalgalanmasına kim izin vermiştir?
Barzani bayrağının dalgalanması bir bürokrat şuursuzluğunun mu eseridir? Yoksa önü arkası düşünülmüş bir komplonun mu parçasıdır?
Sayın Cumhurbaşkanı bundan haberdar mıdır?
Sayın Başbakan, Çankaya'da Barzani'yle konuşurken, arkasına dönüp de nedir bu bayrak, kim koydu buraya diyebilmiş midir?
Peşmerge ne zaman bayrağa sahip olmuştur?
Ve Türkiye ne zamandır Irak'ın kuzeyinde bağımsızlık için referandum yapmaktan bahseden, tutuklu HDP'lilerin bırakılmasıyla ilgili görüş sarfeden peşmerge kalıntısının bayrağını tanımıştır?
Bizim Barzani'nin bayrağını vatan semalarında, Başbakanlık odalarında görmeye tahammülümüz kesinlikle yoktur.
Bu şahıs önce PKK'ya desteğinin ve şehitlerimizin hesabını vermeli, Türkiye'ye kurduğu tuzakların bedelini ödemelidir.
Türk milletine kefen biçen bir çürümüşün, Türkiye'de bir şey yokmuş gibi ağırlanması milli gururu incitmiş, milli vicdanı sarsmış ve rahatsız etmiştir.
Bizim de buna onayımız yoktur, tepkimiz şiddetli ve tavizsizdir."
Kaynak:Ortadoğu
