Çumranın Sesi

Çumranın Sesi

25 Nisan 2024 Perşembe
BAHÇELİ FETÖ'NÜN SİNSİ PLANLARINI DEŞİFRE ETTİ
FETÖ, siyaseti dizayn etmek için her türlü entrikayı çevirdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, FETÖ elebaşı Gülen'in sinsi mesajını ima yoluyla deşifre etmişti.
Kategori : GÜNDEM
17 Temmuz 2017 14:09
 
BAHÇELİ FETÖ'NÜN SİNSİ PLANLARINI DEŞİFRE ETTİ
FETÖ, siyaseti dizayn etmek için her türlü entrikayı çevirdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, FETÖ elebaşı Gülen'in sinsi mesajını ima yoluyla deşifre etmişti.

FETÖ, siyaseti dizayn etmek için her türlü entrikayı çevirdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, FETÖ elebaşı Gülen'in sinsi mesajını ima yoluyla deşifre etmişti. FETÖ'nün dolapları bitmek tükenmek bilmiyordu. 2010'un Mayıs'ında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a kaset komplosu düzenlendi.

 

İnternette MHP'yi hedef alan çok sayıda paravan site kuran FETÖ, Devlet Bahçeli'nin hamlesine bu siteler üzerinden Kaset Komplosuyla cevap verdi. Bu, aynı zamanda MHP'yi çökertme ve ele geçirme hamlesiydi ama FETÖ'nün asıl hedefinde Devlet Bahçeli vardı. Ancak Devlet Bahçeli'nin ne açık edilecek bir ayıbı, ne ifşa edilecek gizli bir günahı vardı.

 

12 Eylül 2010 Anayasa Değişikliği Referandumu işte böyle gerilimli ve hassas bir siyasi atmosferde yapıldı.

Referanduma giderken FETÖ, siyaseti dizayn etmek için her türlü entrikayı çevirdi.

Anayasa değişikliği, Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere AKP'nin elini kolunu bağlayan yargıya tabiri caizse ayar çekmeyi hedefliyordu.

O günlerde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen iktidar kavgasına bizzat katıldı.

Gülen, mesajlarını cemaatin İnternet sitesi herkül.org üzerinden veriyordu.

FETÖ elebaşı, 12 Eylül'de yapılacak referandumla ilgili mesajlarını da buradan verdi.

1 Ağustos 2010 günü, referandumun demokrasi adına çok önemli bir adım olduğunu söyleyen Gülen, darbe dönemlerinde binlerce masum insanın işkence gördüğünü belirtti.

 Gülen, "İmkân olsa mezardakileri bile kaldırarak referandumda 'Evet' oyu kullandırmak lazım. Ben zannediyorum kalkarlar da. Ben zannediyorum ruhları koşar da. Çünkü demokrasi adına çok önemli bir adımdır." dedi.

Oysa cemaatin kumpasları yüzünden Ergenekon ve Balyoz davalarında yüzlerce masum insan, işkenceden beter eziyetlereuğrayacaktı.

MHP Lideri Bahçeli, FETÖ elebaşının "Mezardakilere oy kullandırın." talimatının ne demeye geldiğini iyi biliyordu.

Bu, "Referandumdan evet çıkması için her türlü hile mubahtır." anlamına geliyordu.

Sayın Devlet Bahçeli, 3 Ağustos 2010'da Manisa Belediyesini ziyareti sırasında gündeme dair açıklamalar yaptı.

 

BAHÇELİ, FETÖ ELEBAŞI GÜLEN'İN SİNSİ MESAJINI İMA YOLUYLA DEŞİFRE ETMİŞTİ

Gündemin ana konusu 12 Eylül 2010'da yapılacak Anayasa değişikliği referandumuydu.

Bahçeli, şöyle dedi:

"Son yıllarda cemaat ve tarikat liderlerinin siyasete çok yoğun bir şekilde karıştığına şahit olmaktayız. Sayın Fethullah Gülen'in ölüleri mezardan kaldırıp oy kullandıracağına, ABD'den gelerek 12 Eylül'de oy kullanması daha hayırlıdır."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, FETÖ elebaşı Gülen'in sinsi mesajını ima yoluyla deşifre etmişti.

Aynı zamanda, cemaat ve tarikatların siyasete müdahalesinin doğuracağı mahzurları kendi ironik üslubuyla ortaya koymuştu.

Bunun üzerine Zaman gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, 9 Ağustos 2010'daki yazısında Devlet Bahçeli'ye hücum etti:

"Fethullah Gülen Hocaefendi, referandumda 'evet' demenin milletimiz adına büyük hayırlara vesile olacağını söyledi ya; birileri telaşla ve art niyetle neler söylüyor neler. Hocaefendi ısrarla, referandumun siyasî bir konu olmadığını, 'evet' demenin bir partiye destek anlamına gelmediğini söylüyor ama bu ifadeler bazılarının bir kulağından girip diğerinden çıkıyor. Mesela, milliyetçi kimliğiyle tanınan bir partinin başında duran adam, seviyesiz ve anlamsız bir imaya başvuruyor. Bu tip insanların kendi liderlerine saygısı yok ki, o liderin yıllar önce Hocaefendi ile ilgili söylediği samimi sözlerin bir anlamı olsun."

FETÖ'nün 12 Eylül 2010 referandumunda "Evet." çıkmasını hayat memat meselesi hâline getirmesinin hikmeti, Anayasa değişikliğinde gizliydi. 

2010 Anayasa Değişikliğinde şu maddeler yer alıyordu:

•Anayasa Mahkemesi yeniden yapılandırılacak. 11 asıl 4 yedek üyeli Anayasa Mahkemesi, 17 asıl üyeden oluşacak. Anayasa Mahkemesi üyeleri 12 yıl için seçilecek. 

•Anayasa Mahkemesine kişisel başvuru yapılabilecek.

•Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliğinin iptali ile siyasi partilerin kapatılmasına ya da devlet yardımından yoksun bırakılmasına toplantıya katılan üyelerin üçte ikisinin oyuyla karar verebilecek.

•Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yeniden yapılandırılacak. 

•HSYK'nın 7 olan asıl üye sayısı 22'ye, 5 olan yedek üye sayısı ise 12'ye çıkarılacak. HSYK 3 daire halinde çalışacak. Kurulum üye yapısı da değişecek. 

•Yüksek Askeri Şura'daki ihraç kararlarına yargı denetimi getirilecek. 

•Askeri yargının görev alanı yeniden belirlenecek. 

•12 Eylül darbesinin sorumlularının yargılanmasını engelleyen "geçici 15. madde" kaldırılacak.

•'Kamu Denetçiliği Kurumu' (ombudsmanlık) oluşturulacak. Kurum, TBMM Başkanlığına bağlı olarak kurulacak ve idarenin işleyişi ile ilgili şikâyetleri inceleyecek.

FETÖ, gerçekten de referandum sonrası HSYK'yı ele geçirdi ve bütün melanetlerin temelini atma imkânına kavuştu.

 

FETÖ'NÜN DOLAPLARI BİTMEK TÜKENMEK BİLMİYORDU

MHP Lideri Bahçeli, 2010 Referandumundan "Evet." çıkmasının doğuracağı vahim sonuçları görmüştü.

FETÖ'nün siyasete müdahalelerine bu yüzden karşı çıkıp duruyor, örgütün elebaşına bu yüzden çatıyordu.

FETÖ'nün dolapları bitmek tükenmek bilmiyordu.

2010'un Mayıs'ında CHP Genel başkanı Deniz Baykal'a kaset komplosu düzenlendi.

Türk siyasindeki en büyük skandallardan biri olarak tarihe geçen kaset görüntüleri, 6 Mayıs 2010'da İnternet sitelerinde yer aldı.

Baykal sert tepki göstererek olayı "tezgâh" ve "komplo" olarak nitelendirdi. 

Yapılan soruşturmada, görüntülerin ABD üzerinden gönderildiği belirlendi. 

Görüntüler 8 yıl öncesine aitti ve Baykal 17 yıl boyunca izlenmişti.

Deniz Baykal, 10 Mayıs'ta istifa etti, Kemal Kılıçdaroğlu 22 Mayıs'taki Kurultay'da Baykal'ın yerine genel başkan seçildi

O günlerde pis kokuyu alan ve tehdidin MHP'ye yaklaştığını gören MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, beklenmedik bir çıkış yaptı.

Devlet Bahçeli, 31 Mart 2011'de yazılı bir açıklama yaparak "Gülen Hareketi"ne geçici olarak faaliyetlerini durdurması çağrısında bulundu.

Açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:

"Türkiye'de korku ve baskı düzeni kurmak isteyen AKP hükûmetinin uygulamaları ve adli yargı süreçleriyle ilgili olarak yaşanan son gelişmeler ciddi bir huzursuzluk kaynağı haline gelmiştir.Son olarak dava süreçlerinin ilahiyat fakültelerimizin değerleri hocalarını da kapsayacak şekilde genişletilmesine çalışılması bu yöndeki endişeleri daha da arttırmıştır.

Bu uygulamaların kasıtlı ve bilinçli bir şekilde bir merkezden yönetildiği, Fethullah Gülen Hoca ve cemaatinin bunların arkasında olduğu düşüncesi yaygınlaşmıştır.Bu gelişmeler Fethullah Gülen Hocaefendi'yi ve cemaatini zan ve töhmet altında bırakmaktadır.

Bu konudaki gerçeklerin biran önce inandırıcı biçimde ortaya konulması ve kamuoyundaki endişe ve tereddütlerin giderilmesi bu bakımdan önem taşımaktadır.

Hiç kimseyi haksız yere suçlamak veya şaibe altında bırakmak niyetinde olmadığımızı herkes çok iyi bilmelidir.

Ancak, bu yöndeki kuşku, tereddüt ve endişelerin derinleşerek sürmesi, hem Türkiye'ye zarar verecek hem de Hocaefendi'yi ve Gülen Cemaatini bir tartışma zeminine çekecektir.

Bu durum karşısında, bu tespitlere ve görüşlere katılıyorlarsa, durum bütün unsurlarıyla aydınlanana kadar Hocaefendi'nin, Gülen cemaati mensuplarının bu konularla hiçbir şekilde ilgisi olmadığını göstermek bakımından cemaatin faaliyetlerini durdurduğunu veya askıya aldığını açıklamasının yerinde ve yararlı olabileceği akla gelmektedir."

FETÖ'cülerin gerçek yüzleri yavaş yavaş ortaya çıkıyordu.

Arkasına saklandıkları sözde dindar "hizmet hareketi" perdesi aralanmaya başlamıştı. 

MHP Lideri Bahçeli, perdeyi kaldırmış ve akrep yuvasına çöp sokmuştu.

Bunun üzerine FETÖ, Devlet Bahçeli aleyhinde derhâl linç kampanyası başlattı, MHP'ye âdeta savaş açtı.

Gerek elindeki medya organlarını gerekse destekçisi olan politikacıları kullanarak MHP aleyhinde yıkıcı propagandalara başladı.

 

FETÖ'NÜN ELEBAŞINA METHİYE YARIŞINA GİRDİLER

Bahçeli'nin cemaate faaliyetlerini durdurma çağrısı, bütün siyasi aktörlerden şiddetli tepki gördü.

Bugün en yüksek makamlarda bulunan ve 15 Temmuz sonrasında FETÖ ile mücadele şampiyonu olan bazı siyasiler, o zaman Sayın Devlet Bahçeli'ye demediğini bırakmadı.

Herkes FETÖ'nün elebaşına methiye yarışına girdi.

Devlet Bahçeli, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan tarafından ülkeye ihanet etmekle suçlandı.

Erdoğan; 14 Mayıs 2011 günü, propaganda üslubuyla şunları söyledi: 

"Yani Hocaefendi, işi gücü bırakmış da Bahçeli'yle mi uğraşıyor? Bir defa onun bulunduğu makam böyle bir şeye müsaade etmez. Onun meşgalesi böyle bir şeye müsaade etmez. Bu çok çirkin, çok ayıp bir şey... Ben bunu ihanet derecesinde kınıyorum. Burada kendini bir defa çek etmesi lazım, kendiyle uğraşması lazım. Ben inanıyorum ki, aklıselim sahibi ülkücü kardeşlerim de bunun bu yaptıklarından ciddi manada rahatsızlar."

MHP Liderine tepkiler cemaatin ve öteki yandaş medyanın gazetelerinde manşete çekildi.

Bahçeli'yi hedef alan yorumların görüntüleri, televizyonlarda günlerce yayınlandı.

İnternette MHP'yi hedef alan çok sayıda paravan site kuran FETÖ, Devlet Bahçeli'nin hamlesine bu siteler üzerinden Kaset Komplosuyla cevap verdi.

Paralel yapının MHP bünyesindeki en büyük operasyonu da böylece başlamış oldu.

 


Okunma : 838
Bugünün en çok okunan haberleri
Gündem haberleri
Son dört günün en çok okunan haberlerini gösterir
Ayın en çok okunan haberleri için tıklayın