Çumranın Sesi

Çumranın Sesi

23 Nisan 2024 Salı
Mesele Elinle Bozkurt İşareti Yapmak Değil.. O İşareti Yaparken Yüreğinde Hissettiğin Sevdanın Tadına Varmaktır.
Kategori : ÇUMRA
24 Ekim 2020 12:02
 
Mesele Elinle Bozkurt İşareti Yapmak Değil.. O İşareti Yaparken Yüreğinde Hissettiğin  Sevdanın Tadına Varmaktır.

Zaman-zaman “memleket meseleleri” ile ilgili güncel siyasi sohbetler yaptığımız Yaka-Meram mahallemizin ferasetli-hoş sohbet usta kasapları Et-Balık kurumunda kesim için mezbahaneye getirilen koyun sürülerinin arasından gözüne kestirdikleri “etli butlu” bir koyunu seçip kenara ayırırlarmış.

Koyunun başını “şefkatle” okşar, bir avuç “şeker” vererek kendilerine alıştırırlarmış...
Bu iri koyunlara “KÖSEM KOYUN” denilirmiş.

Peki kasaplar, bu koyunlara neden babacanca davranıp “özel muamele” gösterirlermiş.?
Çok sevdiklerinden mi..?
Tabii ki HAYIR..!! Amaç, “diğer koyunları” kandırmakmış.!

“Şekerin tadını almış” kösem koyun ile sürünün arasına dalan kasap hiç bir dirençle karşılaşmadan kösem koyunun peşine düşen bir kaç koyun ile birlikte kesimin yapılacağı alana dönermiş.

Başlarına ne geleceğinin farkına varmadan, kösem koyunun arkasına takılan koyunlar “kasap bıçaklarını” görünce ancak “gerçeği” anlarlarmış.!

Bu böyle sürüp gidermiş.
Ta ki, sürüde etli-butlu kösem koyundan başka bir koyun kalmayıncaya kadar.

Nihayet sıranın kendisini geldiğini anlayan kösem koyun, suratı kaskatı kesilmiş bir vaziyette öylece donakalmış. Öyle bir surat ki ne surat.!

Gerçek düşmanlarıyla kavgaya KORKANLAR;kadim dostlarını düşman yaparlar ve ne yazık ki onlarla kavga eder duruma gelirler.

Bunlar “EZİK” oldukları için, gittikleri “Sol mahallede” kendilerini ispatlamak ve şirin görünmek isterler. Köy Enstütilerini överler, İsmet İnönü’yü İstiklal Harbinin en önemli kahramanı, Nazım Hikmeti büyük şair, Ecevit’i Kıbrıs fatihi olarak anlatırlar(!), domuzsever Cananı övdükçe överler bu soykalar.!!

Çiğ kişilikli, hazımsız, kompleksli kişiler, kendilerine bir makam verilince ve çevrelerinde kalabalık artınca egolarını daha da şişirerek giderek kendilerini “seçilmiş kişi” zannetmeye başladılar.

Bunlar 12 Eylül sonrası ANAP ve DYP’de CİRİT atanlar bu kutlu Ocak’ta yetişmeyince ve emekleri de olmayınca ülkücü hareketi anlayamadılar, takılmış plak gibi aynı cümleleri tekrarlayarak ve sloganvari konuşarak eleştiri yaptıklarını zannederek, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oldular.

Bunlar Cumhuriyet Gazetesi okumasalar bile SÖZCÜ Gazetesinin ölüm haberlerine kadar okuyan, Ulusal tv’yi-Halk tv’yi sabah-akşam saatlerce seyretmeleri onları sevdamız Üç Hilal’den kopardılar ve ülkücü camiaya düşman oldular. Bu insanlar MHP ve Lider Devlet Bahçeli’ye şifa bulmaz bir şekilde düşman oldular.

Bugün ülkücü olmayanın dün ne olduğunun bir önemi yok.! Artık bazılarına aldırmıyorum. Çünkü “Kara mizah” gibiler. Aramızdaki soğuk duvarın tuğlalarını kendi elleriyle getirdiler.!

Kenardan cenaze namazını seyredenler kendileri gibi yaşayanların mahallesine göç ettiler. Oraya verebilecekleri hiç
bir değere sahip değiller.!
Taşındıkları mahallenin rengini alacaklar ama oraya hiç
bir renk katamayacaklar..!!

Bizim de onlarla ilgili gönlümüzdeki bütün HAFIZA İZLERİNİ SİLİP üzülmek yerine “temizlendiğimiz” için SEVİNMEMİZ İCAP EDER.

Şirazlı SADİ der ki;
“Kutlu yolda yürüyenlerin kaybolduğu görülmemiştir.”
Allah ülkücü gönüllerden düşürmesin.

YOLUNU ŞAŞIRMIŞLAR...

ÜLKÜCÜ GENÇLİĞE YOL GÖSTEREMEZLER.!

KAÇ SEFER SÖYLEDİK;
“KUYUYA TÜKÜRME...

GÜN GELİR SUYUNU İÇMEK ZORUNDA KALIRSIN.!”

Türk Devletinin ve Milletinin “erken uyarı sistemi” olan ve akrebin kıskacında yoğrulan, çifte su verilmiş demirde dövülen ve çelikleşen ülküdaşlarım bilirler ki pınar suyuyla beslenen bizim gülistan bahçenin gülü başka bahçelerin lağım suyuyla beslenen topraklarında solup, giderler.!

Bu yüzden deriz ki;
Mesele elinle BOZKURT işareti yapmak değil. Asıl mesele...
O işareti yaparken yüreğinde hissettiğin SEVDANIN TADINA VARMAKTIR..!! Asıl olan söz dili değil, hal dilidir. Konuşmaktan çok yaşamaktır.!!

Neyseki Doğruyol’dan (DYP) gelenler İYİ’ki gittiler.! Aman Doğruyol’dan gelen fitne-fesat Dırar Mescidinin günümüz münafıkları gittikleri İYİ yerde kalsınlar. NEDAMET gösteren, bugün “pişmanlık” duyan ÜLKÜDAŞLARIM GELSİN.

Bu ülküdaşlarım için Hz. Pir Mesnevi’sinde ne de güzel söylemiş;

“Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil.! Ne zaman dersen bilemem ama, açılmaz diye umutsuz olma, yeter ki “O KAPIDA” durmayı bil.!

Bu dualı-şühedalı Üç Hilal’in tarihinde gezmek “şiir içinde seyahat” gibidir. Bu kutlu yolculukta, seyahatta rahmetli Prof.Dr.Erol Güngör Hoca’nın İstanbul için söylediği sözü
bizde gençlik sevdamız Ulu Çınar ÜÇ HİLAL için deriz ki;
“GÖNÜL SENDE YAŞLANSIN, DİZLER SENDE YORULSUN.”

Dualı ve şühedalı bir KUTLU HAREKET olan gençlik sevdamız Üç Hilal’e ihanet edenlerin sonu ne acı ve ne rezilcedir.! Allah bize bunları tek tek seyr-i alem yapacak.! Bizde ibretle izleyeceğiz sonlarını.!

Siz gidin 52 kişinin azmettirici
katili ve hanımı ile sucuklu sabah kahvaltısını yapın.! Kan davalıyı içeri almak. Akıl kârı mı.? Bu iş;”gelin ulan” demeye benzemez.! Bu bölücüler size “ruhen yakın” olmasa böyle bir teklif gelirmiydi.? Çünkü siz bölücü HDP’yi “Kürt Siyasi Hareketin temsilcisi” olduğunu televizyon kameraları önünde söylediniz.!

Devlet yönetimi kim siz kim.!Ferasetine her zaman inandığım Aziz Türk Milleti sizleri bölücü dostlarınızla birlikte “siyasi partiler çöplüğüne” göndermesine
az kaldı. Mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler...

Meram Bağlarından
SEVGİLER

Ali Kuzencik

Okunma : 2920
Bugünün en çok okunan haberleri
Gündem haberleri
Son dört günün en çok okunan haberlerini gösterir
Ayın en çok okunan haberleri için tıklayın