Bir hemşerimizin düğününde yemek sonrası çay içerken bir hemşerim daha önce gazetedeki köşemde “Ana yüreği” başlıklı yazımı okuduğunu hala unutamadığını söyledi.
Şundan bundan sordu bir süre sohbet ettik, memurlara en az bilmem ne kadar zam var da emeklilere yok mu sen de emeklisin değil mi Ahmet ağabey? Dedi. Bende;
Memlekette 16 Milyon emekli var muhakkak onları da düşüneceklerdir dedim. Düşünmezler düşünmezler diye kafa salladı. Devam etti böylesi muhalefet olursa emeklileri düşünmezler.
Bugün öyle veya böyle kendilerine ulaşılamayanlar yarın kendilerinin aşılmayacaklarını sanmasınlar. Sen kendine iyi bak Allah’a emanet ol Ahmet Ağabeyim! Diyerek ayrıldı.
Çarşı Pazarda, düğünde toyda böylesi sohbetler oluyor. Bizden söylemesi.
*
Gelelim bizi Ana Yüreği hikâyesine. Bilinen hikâyedir. Ananın evladına olan sevgisini anlatır.
Delikanlı küçük bir kasabada annesiyle mutlu bir hayat yaşamaktadır. Üstelik birbirlerinin tek varlıklarıdır. Günlerden bir gün kasabaya çok güzel bir genç kız gelir. Fakat genç kızın yüreği kendisi kadar güzel değildir. Gayet kibirli kendini beğenmiş ve gözü yükseklerde olan bir kızdır bu. Bizim delikanlı da genç kızın güzelliğine kapılmış ve kıza sırılsıklam aşık olmuştur.
Günlerce peşinden koşmuş ama kız delikanlıya hiç yüz vermemiştir. Bu arada delikanlının annesi olayın farkına varmış varmasına da hangi güç engel olabilirmiş ki delikanlı aşık olmuştur bir kere. Ana yüreği dayanamaz ve en sonunda delikanlıyı kıza karşı uyarır. Ne çare delikanlının gözü kızdan başkasını görmez.
Genç ve güzel kız ise delikanlıyı iyice kendisine bağlamış avucunun içine almıştır. Ana yüreği artık delikanlının böylesine sömürülmesine dayanamaz son defa oğlunu karşısına alıp konuşmaya çalışır ama boşa kürek çektiğini anlar. Delikanlı eski delikanlı değildir artık...
Ertesi gün delikanlı yine genç kızın peşinden koşarken onu ölesiye sevdiğini ve evlenmek istediğini söyler. Kalbi kendisi kadar güzel olmayan kız bu işe bir şart koşar:
- -– Annenin yüreğini bana getirirsen seninle evlenirim.
Delikanlının gözü aşktan başka hiçbir şey görmediği için bu isteği düşünmeden kabul eder. Koşarak annesinin yanına gelir ve:
" Senin yüreğin genç kızla birlikte olabilmem için tek yol!" der.
Annesi hiç tereddütsüz yüreğini söker ve delikanlıya verir. Delikanlı büyük bir sevinçle genç kıza geri döner fakat yolda ayağı taşa takılıp düşer. İşte o anda ana yüreğinden bir ses gelir:
- --“CANIN ACIDI MI YAVRUM?!..."
Evet, biz bu memleket bu devlet bu millet için her zaman yüreğimizi vermeye hazırız.
Ancak yüreğimizi söküp verdiklerimiz. Yüreğimizi taşıyabiliyorlar mı?
Yahut yüreğimizi feda etmeye değerler mi?
Ahmet Yıldız 6 Temmuz 2023 Çumra