“İşlerini bir kadınaa bırakan topluluk asla felah bulamaz.”
(Buhârî, Meğâzî, 82, Fiten, 18; Tirmizî, Fiten, 75; Nesaî, Kudât, 8; Ahmed b. Hanbel, V, 43, 51, 38, 47)
Hanefi mezhebine göre, kadının mâlî konularda hâkimlik yapması caizdir. Çünkü günlük muamelelerde onun şahitliği geçerlidir. Ancak had ve kısas cezasını gerektiren davalarda kadın hâkim görev yapamaz.
Çoğunluk fakihlere göre ise, hâkimlikte ve devlet başkanlığı görevinde erkek olmak şarttır. Kadın kazâ ve devlet başkanlığı görevini üstlenemez; delil yukarıda verilen hadistir.
Aynı hadis bazı rivâyetlerde;
“Kendilerine bir kadını devlet başkanı (melike) yapan bir topluluk asla felah bulmaz.”
Bu duruma göre kadınlar İslâm devlet başkanlığı veya vâlilik görevi için de elverişli bulunmazlar. Çünkü ne Hz. Peygamber (sav) ne dört halife ve ne de ondan sonra gelenler, herhangi bir kadına yargı veya vâlilik görevi vermemişlerdir. (bk. İbn Rüşd, II, 449; eş-Şirbînî, IV, 375; İbn Kudâme, IX, 39).
Erkekler kadınlar üzerinde hakimdir. Erkek, kadın üzerinde hakimdir. Onun residir, büyüğüdür. Onun üzerinde üstündür. Eğrildiği zaman onu terbiye eder. Çünkü Allah kimini, kimden üstün kılmıştır. Zira erkekler kadınlardan üstündürler, Erkek, kadından daha hayırlıdır. Bunun içidir ki Peygamberlik, sadece erkeklere mahsustur. İmam İbn-i kesir (34)
Kadının kendisini devlet başkanlığına veya bakanlığa aday göstermesi konusunda hanifi İslam şeriatının hükmü nedir ?
Kadını (Devlet idaresinde) bir makam getirilmesi veya Müslümanların genel başkanlığına (Devlet Başkanlığına) seçilmesi caiz değildir. Nitekim Kur'an, Sünnet ve icma buna delalet etmiştir.
Allah'ın bir kısmını diğerlerinden üstün kılması ve kendi mallarından harcamaları sebebiyle erkekler kadınlar üzerinde hakim ve kollayıcıdırlar. Nisa suresi. (59) (13)