Konya’nın AKP’li Selçuklu Belediyesi, Kobani’deki çatışmalarda ölen YPG’li terörist Orhan Atıcı’nın ailesinin evine taziye çadırı gönderdi.
İŞ KAZASI DEDİ
Skandalı kabul eden Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, olayı ‘iş kazası’ olarak tanımladı. “Mahalle muhtarının talebi ile görevlilerimiz ailesine taziye çadırı tahsis etmiş. YPG’li olduğunu bilseydik çadır vermezdik” dedi.
ÇADIR SKANDALI
Ankara’da 29 askeri personelin şehit olması ve 61 personelin de yaralanmasıyla sonuçlanan intihar eyleminden sonra HDP Van milletvekili Tuğba Hezer’in PKK’lı canlı bomba Abdulbaki Sömer için Van’da kurulan taziye evini ziyaret etmesi kıyameti kopartmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere tüm AKP’li bakan ve yöneticiler Hezer üzerinden HDP’ye sert tepki göstermişti.
MUHTAR TALEP ETTİ
Kamuoyuna yansımayan olay, geçen ay Selçuklu ilçesi Mehmet Akif Mahallesi’nde yaşandı. PKK’nın Suriye kolu YPG Basın Merkezi 2013 ve 2014 tarihlerinde farklı yerlerde ölen 15 YPG/YPJ’linin kimlik bilgilerini 12 Şubat 2016’da www.habervantv. adlı internet sitesi üzerinden açıkladı.
KOD ADI ADİL
Listede, Konyalı PKK/YPG üyesi Orhan Atıcı’nın 11 Ekim 2013’de Girke Lege/Rimela Başa bölgesinde öldüğü ifade edildi. Adil kod adlı Atıcı’nın Selçuklu ilçesinde yaşayan ailesi oğullarının öldüğünü YPG’nin duyurusu üzerine öğrendi. Mustafa Atıcı, oğlunun yıllardır Avrupa’da yaşadığını belirterek, “Listede 2013’de Kobani’de öldüğü açıklanmış. Ölüm tarihi 2013 değil 2014” demekle yetindi ve belediyenin kendilerine taziye çadırı gönderdiğine ilişkin sorulara yanıt vermekten kaçındı.
BELEDİYE GÖNDERDİ
YPG’li teröristin ailesinin yaşadığı eve “talep” üzerine AKP’li Selçuklu Belediyesi tarafından elektrikle çalışan şişme taziye çadırı gönderildi. Taziye çadırı saatlerce evin girişinde bulundu. Teröristin babası Mustafa ile annesi Songül Atıcı çadırda gelenlerin taziyelerini kabul etti.
SONRADAN ÖĞRENDİM
SÖZCÜ’nün konuştuğu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Suriye’de ölen teröristin ailesinin evine taziye çadırı gönderildiğini doğruladı. Kendisinin olaydan sonradan haberi olduğunu savunan Altay, çadırın aynı gün belediye görevlilerince geri alındığını söyledi.
BİZE DERS OLDU
Mahalle muhtarının belediyeye yaptığı talep üzerine görevlilerin Atıcı ailesinin evine taziye çadırı gönderdiğini kaydeden Altay şunları söyledi:
“605 bin nüfuslu ilçede taziye çadırı uygulaması iyi niyetli yapılan bir hizmetlerimizden birisi. Çadırlar 40-50 kişi kapasiteli. Belediyemizde 6 takım elektrikle şişen fanlı taziye çadır setimiz var. Talep edilen yerin ölen YPG’li teröristin ailesinin evi olduğunu bilseydik hiç çadır gönderir miydik? Bu olay bize ders oldu. Bu olayda bir kasıt yok. Muhtara gereken tepkiyi gösterdim.
EMNİYET SORGULAMASI
Bu hadiseden sonra her talep edene taziye çadırı vermiyoruz. Ölüm belgesi istiyoruz ve emniyette sorgulatıyoruz. Bu olay çadır hizmetimizi maalesef yavaşlattı. Ölüm belgesini almadan ve emniyetten “temiz” raporu gelmeden kimseye artık çadır göndermiyoruz”
GÖREVLİLERİMİZ ALDI
Başkan Altay, taziye çadırının 3-4 saat evin önünde kaldığını belirterek, “Elektrikler kesilince çadır kendiliğinden inmiş. Görevlilerimiz de gidip çadırı evden aldı” dedi. Çadır tahsisinden Özalkent Polis Merkezi’nin de haberinin olduğu öne sürüldü. Başkan, olaydan sonra Polis Merkezi’ne gittiği ve yanlış anlama nedeniyle çadır gönderildiği yönündeki iddialar için, “Ben ilçemdeki polis merkezlerini zaman zaman ziyaret ederim. O tarihte gidip gitmediğini hatırlamıyorum” diye konuştu.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ankara bombacısının Van’daki sözde taziyesine katılan HDP’li Tuğba Hezer’i lanetleyerek, HDP’li vekiller hakkında fezlekelerin Meclis’e gelmesini ve bu isimlerin vekillikten atılması gerektiğini söylemişti.
Bu olaydan sonra; Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Selma Irmak, Sırrı Süreyya Önder ve Ertuğrul Kürkçü ile Tuğba Hezer hakkındaki fezlekeler Meclis’e gönderilmişti. HDP’li Hazer’in ve Meclis’teki diğer HDP’lilerin Ankara saldırganına sahip çıkmasını “alçaklık” olarak tanımlayan Erdoğan şöyle konuşmuştu:
“Birileri ne yapıyor? Ankara’da alçak eylemi yapan teröristin cenazesinde boy gösteriyor. Bir başkası Meclis’te bu alçaklığa sahip çıkıp devleti suçlamaya çalışıyor. Böyle siyaset böyle milletvekilliği olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde milleti hedef alan canlı bombayı savunan siyasetçi göremezsiniz. Teröre destek veren milletvekilleriyle ilgili fezlekelerin yürürlüğe konulması ve bu vekiller hakkında gereğinin yapılması gerekir”
EN BÜYÜK İHANET
Başbakan Ahmet Davutoğlu da partisinin grup toplantısında Tuğba Hezer’in canlı bomba için kurulan taziye çadırına gitmesine tepki göstererek, “28 canımızın cenaze törenleri yapılırken o teröriste kimse taziye ziyaretinde bulunamaz. Bu partinin yetkili organları bu konuda milletimize bir açıklama yapmak zorundalar. Bir intihar bombacısının, kan dökmüş, eli kanlı bir katilin taziyesine katılmak, onu saygıyla anmak, insanlığa yapılabilecek en büyük ihanettir” demişti”
Kaynak:Sözcü
