AYM’nin bir kararı daha zirveyi sarstı. Gül’ün görev süresi tartışmalarında danışmanı Ahmet Sever’in açıklaması hükümeti kızdırmıştı. Erdoğan’ın danışmanı Akış’ın da Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a verdiği cevap, Davutoğlu’nda rahatsızlık yarattı!..
Tayyip Erdoğan’ın, “Ortalık karışacak” diyerek Anayasa Mahkemesi’nin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün tahliyesine yönelik kararı için, “Tanımıyor ve saygı duymuyorum” sözleriyle başlattığı “siyasi kavga” büyüyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımız, AYM’nin kararıyla ilgili kendi kişisel konumunu ortaya koymuştur” diyen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a, “Cumhurbaşkanımızın, AYM kararını eleştirmesi, ‘kişisel konumlanma’ değil; ‘devletin ve hükümetin başı’ sıfatıyla bir açıklamadır” diyerek yanıt veren Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mustafa Akış’a yönelik şunları söyledi: “Bir bürokrata cevap vermem.” AKP içinde muhalif çıkışlarıyla sık sık gündeme gelen Bülent Arınç da Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın yanında, Tayyip Erdoğan karşısında yer alarak, bir Karadeniz fıkrasıyla gönderme yaptı: “AYM kararını tanımayrum diyemezsin.”
Dalga büyüyor
Afrika gezisine çıkarken yaptığı açıklamada, “Ben Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım o kadar. Ama onu kabul etmek durumunda değilim, bunu çok açık net söyleyeyim. Verdiği karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” şeklindeki açıklaması gündeme bomba gibi düştü. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Tayyip Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi’nin tahliye kararı hakkındaki eleştirileriyle ilgili şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanımız, AYM’nin kararıyla ilgili kendi kişisel konumunu ortaya koymuştur. Herkes Türkiye’de herhangi bir mahkeme kararına karşı görüşünü ifade edebilir, bundan daha doğal bir şey olamaz. Kaldı ki Sayın Cumhurbaşkanımız, bu görüşlerini AYM kararını aldıktan sonra ifade etmiştir.” Numan Kurtulmuş’a yanıt yine Afrika’daki Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Mustafa Akış’tan geldi. Akış, Twitter hesabından şöyle dedi: “AYM’nin hukuk ihlali yapmaması için yapılacak bir düzenleme; hükümetin tasarrufunda değildir. Düzenlemeyi yapacak olan yasamadır, TBMM’dir. Cumhurbaşkanı, Anayasamıza göre ‘devletin ve hükümetin’ başıdır ve Anayasa’nın uygulanmasını gözetir. (Md.104) AYM son kararında; 148. Md’ye aykırı bir biçimde yerel mahkeme yerine geçerek karar vermiş, tabii hâkim ilkesini ihlal etmiştir. Cumhurbaşkanımızın, AYM kararını eleştirmesi, ‘kişisel konumlanma’ değil; ‘devletin ve hükümetin başı’ sıfatıyla bir açıklamadır.” Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün yaptığı açıklamada, Tayyip Erdoğan’ın eleştirilerini
Numan Kurtulmuş gibi, “Düşünce özgürlüğü” kapsamında yorumladı. Davutoğlu, “Herkesin bu kararlarla ilgili görüş belirtme ve gerektiğinde eleştirme hakkı da söz konusudur. Nasıl siyasiler eleştiriden azade değilse, aynı şekilde bütün kurumlar da aldıkları kararlar doğrultusunda eleştiriye tabi tutulabilirler. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifadelerini bu bağlamda değerlendirmek gerekir” dedi. Davutoğlu, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mustafa Akış’ın açıklaması için ise şöyle konuştu: “Bürokratik konumadaki birinin açıklamalarına cevap verme gibi bir tutum içine girmem. Bir Başbakan’ın, bir bürokratın açıklamasına yorum yapmayı doğru görmem. Başbakanın da cumhurbaşkanının da yetkilerini herkes bilir, anayasada açıktır.”
Yaşanan ilk olay değil
Daha önce de benzer bir durum dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül zamanında yaşanmıştı. AKP’nin getirdiği anayasa değişikliği ile Abdullah Gül’ün ikinci kez cumhurbaşkanlığına aday olmasının önü kapatılmıştı. Yasa değişikliğinde “11. Cumhurbaşkanı’nın görev süresi 7 yıldır. Eski cumhurbaşkanları 2. defa seçilemezler” hükmü getirilmişti. CHP, yasanın iptali için AYM’ye gitmişti. Yüksek Mahkeme, “kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce seçilen cumhurbaşkanları iki defa seçilememeleri kuralı dahil, Anayasa’nın değişiklik öncesi hükümlerine tabidir” ibaresini oybirliğiyle iptal edip, “11. Cumhurbaşkanı’nın görev süresi 7 yıldır” hükmünün de aralarında bulunduğu diğer düzenlemelerin iptal istemlerini reddetmişti. AYM’nin bu kararına tepki gösteren dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanı’nın görev süresinin 7 yıl olduğuna yönelik kararı Anayasa’ya uygundur. Ancak ikinci kez seçilme hususunun iptaline ilişkin husus Anayasa’ya aykırıdır” demişti. Bozdağ’ın bu açıklaması üzerine Gül, Basın Danışmanı Ahmet Sever aracılığıyla cevap vermişti. Sever, Gül’ün Erdoğan’la çatışma görüntüsü vermemeye çalıştığını kaydederek aynı özenin partinin bazı isimleri tarafından gösterilmemesinin hoş olmadığını kaydetmişti. Sever, “Mahkeme bu kararı vermiş, pekala aday da olabilir, niye olmasın. Sonuçta karar kendisinin. Şimdiden ’oldu bitti, artık kenara çekilecek’havasının yayılması çok büyük haksızlık. Partinin kuruluşunda kilit rol oynamış, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı yapmış bir kişi hakkında bu kadar özensiz davranılması burukluk yaratıyor. Görev süresindeki belirsizlik cumhurbaşkanı’nı çok üzdü” demişti. Sever şöyle devam etmişti: “Kendi görev süresinin uzun süre belirsiz kalmasından rahatsız olduğu anlaşılıyordu ama bağlayıcı şeyler söylemedi. Rahatsız olmaması düşünülebilir mi? Yutdışında sürekli olarak Türkiye’nin öngörülebilir bir ülke olduğunu savunan bir cumhurbaşkanının kendi görev süresindeki belirsizliği izah etmesi tabii ki mümkün değildi. Zaten bu belirsizliğin bir an önce ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyerek bu durumdan rahatsız olduğunu da belirtmiş oldu. Ama bu belirsizliğin son ana kadar sürmüş olması sayın Cumhurbaşkanı’nı çok üzdü.” Sever daha sonra yazdığı kitabında da bu konuya yine yer vermişti.
Arınç: Arslan’ı tebrik ediyorum
Bilkent Üniversitesi’nde “Dünden Bugüne Türk Siyaseti” konulu konferansta konuşan Bülent Arınç, “Anayasa Mahkemesi Başkanı’nı tebrik ediyorum. Ben Zühtü Arslan’ın yanındayım. Kararından dolayı tebrik ediyorum” dedi. Bülent Arınç ayrıca Tayyip Erdoğan’ın AYM’nin verdiği karara ilişkin “Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” sözüne gönderme yaparak, “AYM kararını tanımayrum’ diyemezsin” diye konuştu.
Kaynak:Yeniçağ
