MHP ve Ülkücü Hareket’e gerek Türkiye’de, gerek dünyanın birçok ülkesinde saldırılar, engellemeler, itibar suikastları ve üzerinde kara propagandalar gün geçtikçe artmaktadır.
MHP ve Ülkücü Hareket’e gerek Türkiye’de, gerek dünyanın birçok ülkesinde saldırılar, engellemeler, itibar suikastları ve üzerinde kara propagandalar gün geçtikçe artmaktadır. Bu manzaranın en sağlıklı değerlendirmesi, Türkiye üzerinde hesapları olanların, ülkedeki milli direnci kırmak ve oyunlarını daha iyi oynamak için MHP ve Ülkücü Hareket’i hedef almış olmalarıdır.
ABD, Fransa, Hollanda, Almanya, Avusturya, Rusya başta olmak üzere bazı ülkelerin terör örgütü PKK ve FETÖ’nün etkisiyle MHP ve Ülkü Ocakları’nı hedef alan yaptırımları, uygulamaları bir düşman unsuru olarak doğal görülebilir. Zaten bunların asıl hedefi Türkiye olduğu için, kendilerince elbette MHP ve Ülkü Ocakları’nı hedef alacaktır. Biz ABD başta olmak üzere diğer ülkelerin bu düşmanlığını anlamlandırıyoruz da Türkiye’deki düşmanlığın mantığını anlamıyoruz. Aslında anlayabileceğimiz mantık şu olabilir: Düşmanın ekmeğini yiyen kılıcını sallar.
Türkiye’deki ABD’nin işaret parmağına bakan solcuların, devrimcilerin tüm mesaisini MHP ve Ülkü Ocakları’na düşmanlıkla şekillendirmesini anlıyoruz. Cumhuriyet, Birgün, Evrensel, Sözcü, Oda TV, T24 ve benzeri “Sol” merkezli gazete ve haber sitelerinin nasıl MHP ve Ülkü Ocakları düşmanlığı yaptığını her gün örnekleriyle görüyoruz.
Bunlar MHP ve Ülkü Ocakları’nı övse zaten asıl bu durum sorgulanmalıdır. Geçtiğimiz günlerde bizi hayrete düşüren asıl mesele ise Milli Görüş’ün yayın organı olan Milli gazetenin bir okul müdürünün yasaların izin vermesi ölçüsünde Ülkü Ocakları Başkanı olmasını “Skandal” işaretlemesiyle haber yapması olmuştur. Milli gazete, CHP merkezli gazete ve haber sitelerinden daha çok MHP ve Ülkü Ocakları’na saldırgan ve düşmanca bir dil kullanmaktadır.
Temel Karamollaoğlu Saadet Partisi’ni nasıl Türk-İslam düşmanı CHP’nin siyasi uydusu haline getirdiyse, Milli gazeteyi yönetenler de gazetenin yayın politikasını CHP medyasına bağlamıştır. Reklamı CHP Belediyelerinden aldıkları için resmen onların tetikçiliğini yapmaktadırlar. Adında “Milli” olan bir gazete, ABD’nin bile Ülkü Ocakları’nı hedef aldığı şu zamanda niçin saldırır ki?
“Demircinin İti” hikâyesini herkesin muhakkak bulup okuması gerekmektedir. Milli gazetenin MHP ve Ülkü Ocakları düşmanlığını o hikâyeyi okuduğunuzda kesinlikle tam olarak anlayacaksınız.
İçerden ve dışardan MHP ve Ülkü Ocakları hedef alınıyorsa, bilin ki bu vakit Türkiye’yi daha çok koruma vaktidir. ABD ve Rusya, Cumhuriyet ile Milli gazete aynı anda Bozkurtları hedef alıyorsa, Bozkurtların şuuru, yüreği oldukça diri olmalıdır.
Yıldıray ÇİÇEK