Çumranın Sesi

Çumranın Sesi

02 Mayıs 2024 Perşembe
Ömer Çelik: İsrail Devleti ve halkı dostumuzdur
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, "İsrail Devleti ve İsrail halkı Türkiye'nin dostudur. Bizim şimdiye kadarki eleştirimiz, İsrail hükümetinin aşırı davranışlarına, meşru görmediğimiz davranışlarına dönüktür"
Kategori : GÜNDEM
22 Aralık 2015 10:08
 
Ömer Çelik: İsrail Devleti ve halkı dostumuzdur
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, "İsrail Devleti ve İsrail halkı Türkiye'nin dostudur. Bizim şimdiye kadarki eleştirimiz, İsrail hükümetinin aşırı davranışlarına, meşru görmediğimiz davranışlarına dönüktür"

AKP  Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik, AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından açıklama yaptı. Çelik, "Kesin bir anlaşma yok. Henüz imza atılmış bir şey söz konusu değil. Bir taslak üzerinde çalışılıyor. Kuşkusuz İsrail Devleti ve İsrail halkı Türkiye'nin dostudur. Türkiye 3 şart ileri sürmüştür ilişkilerin normalleşmesi için. Bizim gözlemleyeceğimiz unsur bu 3 şartın yerine gelip gelmeyeceğidir" dedi. 

 

Çözüm sürecine yönelik değerlendirmede de bulunan Çelik, "Çözüm süreci dönemlerinde Türkiye'deki silahlı unsurların ülke topraklarının dışına çıkarılması için yoğun görüşmeler yapıldı. Fakat zaman içinde görüldü ki terör örgütü ve onun şehirlerdeki uzantıları çözüm süreciyle elde dilen hakları sabote edecek biçimde Kürt vatandaşlarımızın elde ettiği haklara düşmanca bir yaklaşım içerisinde şehirlerde, köylerde ve kırsal bölgelerde terörist faaliyetlere zemin oluşturacak yapılanmalara gitmiş.

 

Birtakım mahkemelerin kurulması birtakım oluşumların ortaya çıkması ve bölge halkı üzerinde baskı oluşturulması, devlet görevlisi taşıyan bazı insanların çeteleşme faaliyeti sonucunda bölge halkına yaptığı zulümler, 12 Eylül döneminde ortaya çıkan zulümler çok uzun zaman konuşuldu" diye konuştu. 

 

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanan gelişmelere de değinen Çelik, "Ret, inkar ve asimilasyon politikalarının hükümetlerimiz döneminde sona erdirilmesinden sonra bölgedeki silahlı unsurlarının ülke topraklarının dışına çıkarılması için de ciddi görüşmeler yapıldı.

 

Ama görüldü ki vatandaşlarımız üzerinde kendisini tırnak içerisinde Kürt halkının temsilcisi olarak tanıtan ama hiçbir şekilde bu iddiayı sahiplenmeye hakkı olmayan birtakım unsurlar terör faaliyetine destek vermekten ve bölgedeki Kürt vatandaşlarımızın kazanımlarını sabote edecek bir biçimde birtakım yapılanmalara gitmişler. Demokrasimizi tehdit eden hukuk devleti ilkesini tehdit eden bu yapılanmalara hiçbir devlet sessiz kalamaz. Türkiye'nin de hükümetimizin de sessiz kalması düşünülemezdi" ifadelerini kullandı. 

 

"GEREKEN ŞU ANDA YAPILMAKTADIR"

 

Terörle mücadele konusunda kararlılık vurgusu yapan Çelik, "Vatandaşlarımız üzerindeki bu baskı unsurlarının ortadan kaldırılması bu terör yapılanmalarının yok edilmesi amacıyla bu illegal terör oluşumlarına karşı operasyonlar başlamıştır. Gelinen noktada vatandaş üzerindeki baskıyı kaldıracak şekilde kararlı bir mücadele yürütülmektedir. Terör örgütünün Türkiye'deki amacının hiçbir şekilde belli bir hak mücadelesi olarak tanımlanması mümkün değildir. Gereken şu anda yapılmaktadır" dedi. 

 

"HDP'Lİ BAZI SİYASİLERİN DESTEK ÇAĞRISINDA BULUNMASI İBRETLE İZLİYORUZ"

 

HDP'li bazı yöneticileri bölgedeki hendeklere ilişkin açıklamaları nedeniyle eleştiren   Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü: "HDP'li bazı siyasilerden bu hendekleri savunan bunlar için vatandaşlarımıza namlu çeviren şehirleri hendeklerle kuşatan bu ilkel Stalinist yaklaşımı destekleyen terörist faaliyetler karşısında birtakım siyasilerin destek çağrısında bulunması ibretle izliyoruz. Meşru şekilde faaliyet göstermesi gereken siyasi parti yetkililerinin ortaya çıkıp da hendek siyaseti peşinde koşması bu hendekleri kazanlara destek çıkması meşru değildir ve asla kabul edilemez. Bu başlı başına özellikle Kürt vatandaşlarımızın haklarına karşı açık bir tehdittir"

 

"DİYALOG MEKANİZMALARI AÇIKTIR"

 

Türkiye ile Rusya arasında 24 Kasım günü Rus uçağının düşürülmesinin ardından yaşanan uçak krizine değinen Çelik, konuşmasında şunları kaydetti: "Devletler arasında sorun olabilir. Ama bunun için diyalog mekanizmaları açıktır. Türkiye'de hem siyasi hem askeri hem sivil diyalog mekanizmaları sonuna kadar açıktır.

 

Bölgedeki birtakım operasyonlara dayanak teşkil edecek şekilde kara propagandanın ortaya sürülmesi kesinlikle meşru bir faaliyet olarak değerlendirilemez. Bundan sonrasında da Türkiye-Rusya ilişkileri bir şekilde sürecektir. Rusya yönetiminin bu sözleri sarf ederken büyük tarihi ilişkilerimizi göz önünde tutmalarını, geleceği lekeleyecek aşırı ifadelerde bulunmamalarını kendilerine tavsiye ediyoruz"

 

"BU PSİKOPATOLOJİK BİR DURUM"

 

Rus kanalında yer alan bir röportajındaki iddiaları üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında soruşturma başlatılan CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem'i isim vermeden eleştiren Çelik, "Bir CHP milletvekilinin bir Rus kanalında DAİŞ'in elindeki sarin gazını Türkiye'nin verdiği şeklindeki yalan ifadesini açık şekilde kınıyoruz. Bu psikopatolojik bir durum ve kesinlikle başka şekillerde ele alınması gerekiyor. TBMM'nin bir üyesine kesinlikle yakışmaz. Bu tutumu açık şekilde kınadığımızı ifade etmek isteriz" diye konuştu. 

 

"IRAK HÜKÜMETİYLE ARAMIZDA YANLIŞ ANLAŞILMA OLUŞMASINI ASLA TEMENNİ ETMEYİZ"

 

TSK'nın Musul'daki varlığına ilişkin konuşan Ömer Çelik, "Bu açık bir biçimde Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki kararlılığını gösteren uluslararası koalisyonun DAİŞ'e karşı yürüttüğü mücadeleyi Türkiye'nin desteklediğini gösteren bir tutumdur. Bir konuşlanmadır. Irak hükümetiyle aramızda herhangi bir yanlış anlaşılma oluşmasını asla temenni etmeyiz. Bu konuda diyalog eksiklikleri varsa bunları yapıcı şekilde giderme konusunda hiçbir tereddüt içerisinde olunmaması gerekir. Biz Irak'a özel bir önem veriyoruz" ifadelerini kullandı. 

 

"DİYALOG KANALLARI SONUNA KADAR AÇIKTIR" 

 

Hükümetin Musul'daki asker sayısını artıracağı ya da azaltacağı yönündeki tartışmalara yönelik konuşan Çelik, "Prensip şudur. Orada DAİŞ terör örgütüyle bir mücadele yürütülmektedir. Musul'a, Kerkük'e 20-30 km'lik mesafeler içerisinde bir kamptır. Birtakım terör örgütlerinin hedefinde bir kamptır.

Dolayısıyla o eğitim ve mücadele faaliyetlerinin sağlıklı biçimde yürütülmesi için kamptaki unsurlarımızın ihtiyaçduyduğu kadar koruma kuvveti bulundurulur. Bunun fazlası olduğunda başka bir bölgeye kaydırılabilir ama bu mesele Türkiye oradan asker çekiyor mu ya da asker artırıyor mu gibisinden ele alınacak bir mesele değildir.

 

Türkiye hiçbir şekilde oraya Kuzey Irak'taki hükümetin rahatsız olacağı şekilde bir konuşlanma yapmamaktadır. Her türlü yanlış anlaşılma ve her türlü diyalog sorunu Irak'taki hükümetle ve diğer unsurlarla görüşerek çözme konusunda Türkiye tam bir iradeye sahiptir. Herhangi bir sorun çıktığında diyalog kanalları sonuna kadar açıktır" açıklamasında bulundu. 

 

"TÜRKİYE İLİŞKİLERİN NORMALLEŞMESİ İÇİN 3 ŞART İLERİ SÜRMÜŞTÜR"

 

İsrail'le Türkiye'nin bir yakınlaşma anlaşması çerçevesinde uzlaştığı yönündeki haberlere ilişkin konuşan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kesin bir anlaşma yok. Henüz imza atılmış bir şey söz konusu değil. Bir taslak üzerinde çalışılıyor. Kuşkusuz İsrail Devleti ve İrail halkı Türkiye'nin dostudur. Bizim şimdiye kadarki eleştirimiz İsrail hükümetinin aşırı davranışlarına, meşru görmediğimiz davranışlarına dönüktür. Mavi Marmara saldırısı bir dönüm noktası olmuştur. Bunun neticesinde Türkiye 3 şart ileri sürmüştür ilişkilerin normalleşmesi için. Özür dilenmesi, tazminat ve Gazze'den ambargonun kaldırılması.

Birinci şartımız yerine geldi ama diğer iki şartımız yerine gelmedi. Böylesi bir taslağın bu parametreler etrafında şekilleneceği konusunda bir kuşku duymuyoruz. Türkiye'nin 3 şartı yerine gelmek kaydıyla baştan beri ifade edilen normalleşme süreci sağlıklı bir süreç olur. Ama bu şartlar yerine gelmediği takdirde sağlıklı bir süreç olmaz. İmzalama düzeyine gelinceye kadar görüşmeler devam edecek. Burada aranacak şart, bizim gözlemleyeceğimiz unsur bu 3 şartın yerine gelip gelmeyeceğidir."

 

 

"DEMİRTAŞ'IN BÖYLE BİR HASSASİYET İÇİNDE OLMADIĞI GÖZÜKÜYOR"

 

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Rusya'ya yapacağı belirtilen ziyaret hakkındaki görüşleri sorulan Çelik, "Bir devletle bir başka devlet arasında sıkıntı olduğu zaman siyasi parti yetkilileri diğer devleti ziyaret edecekleri zaman kendi hükümetleriyle istişare içinde olmaları, şu anda bu ziyaret uygun mudur diye bir istişarenin ortaya çıkması gerekir.

Sayın Demirtaş'ın böyle bir hassasiyet içinde olmadığı gözüküyor. En son hendek siyasetinin arkasına yapılan HDP yığınağı bugün Rusya'nın kara propagandasının arkasına yığılmaya çalışılıyor gibi bir görüntü ortaya çıkmaktadır. Hiçbir şekilde meşru bulmuyoruz" dedi.


Kaynak:Ortadoğu

Okunma : 1657
Bugünün en çok okunan haberleri
Gündem haberleri
Son dört günün en çok okunan haberlerini gösterir
Ayın en çok okunan haberleri için tıklayın