Serok Ahmet ve partisinin her şeyi bir kenara bırakıp, MHP’yi, Ülkü Ocaklarını ve Ülkücüleri hedefe koyması neye ve kime hizmet ettiklerini, nereden gelip nereye gittiklerini, siyasetteki varlık sebeplerini anlamaya da anlatmaya da fazlasıyla yeterlidir. Bu ülkede eğer birinin Ülkü Ocakları ve Ülkücülerle bir meselesi varsa, onun mutlaka bu vatanla, bu bayrakla, bu devletle bir sorunu vardır. Bu kadar açık, bu kadar net, bu kadar kesindir.
SEROK AHMET KİMDİR?
Ülkücüler kimdir, ne yaparlar, ne isterler, neyi hedeflerler buna geçmeden önce, Ahmet Davutoğlu’nun kim olduğuna bakalım. Sayın Devlet Bahçeli, geçen haftaki grup konuşmasında aslında her şeyi özetleyen çok net bir tanım yapmıştı: “Devletin en üst makamlarında görev alanların mahremiyetlerine emanet olan konuları ulu orta konuşmaları, dün birlikte olduklarını bugün karalamaya çalışmaları münafıklık alametidir. Türkiye’de başbakanlık yapmış bir şahsın, kendisiyle birlikte mezara gitmesi gereken sırları döküp saçması, bu devletin kimlerin elinde kaldığına bariz bir delildir. Ketumiyet yoksa karakter yoktur. Gizlemesini bilmeyenin yönetmesi mümkün değildir. Serok Ahmet böyle biridir.”
ÜLKÜSÜZ İNSAN ÇAMURDAN FARKSIZDIR
Böyle birinin Ülkü Ocakları ve Ülkücüleri sevmesi, anlaması, takdir etmesi elbette kolay değildir, zaten kendisinden böyle bir şey bekleyen de yoktur. Ancak Ülkücülere bir laf söylemeden önce kimi muhatap aldığını bilmesi gerekiyor. Biz kendisine yardımcı olalım: Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş, “Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır. Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır” diyerek herkesin anlayacağı, kolayca tanıyacağı bir tarif yapmıştı. Bugün emin ellerde olan Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları rahmetli Türkeş’in iki büyük eseridir.
ÜLKÜCÜNÜN REHBERİ KUR’AN, ÜLKESİ TURAN
Ülkücü, Türk olmayı gurur sayan ve bu şuurla yaşayan, İslam ahlakını fazilet kabul edendir. Ülkesini ve milletini seven, bu uğurda her fedakârlığı gözünü kırpmadan ve hiçbir karşılık beklemeden yapabilendir. Türk cihan hâkimiyeti mefkûresine inanan, bunun için çözüm üreten, hazırlık yapandır. Ülkücün rehberi Kur’an, ülkesi Turan’dır. Ülkücünün hayatı sıradan değildir. Günlük yaşamaz, basitliği sevmez. Ülkücü, bir ülküsü olandır, fazilet ve fikir sahibidir. İdealleri, hedefleri, iddiaları vardır. Davası her şeyin üzerindedir. Sayın Bahçeli’nin deyimiyle, Ülkücü ömürler çileyi âdeta azık yaptılar, çelikleşmiş iradeleriyle, çevikleşmiş ihlaslarıyla zamanın müşkülatlarına, zalimlerin zulmüne kıyasıya direndiler. Ülkücü olmanın zor, Ülkücü kalmanın daha zor olduğu dönemlerde ülkü ve ülke mücadelesini şerefle yaptılar. Ülkü varsa amaç vardır, arzu vardır, arayış vardır, asırları kavrayış vardır, hem geçmişe, hem bugüne, hem de geleceğe karşı ertelenemez sorumluluk bilinci var demektir. Ülküsüz beden, tıpkı ülkesiz insan, tıpkı yörüngesiz gezegen gibidir. Nefisle mücahede olmadan, hainle mücadele yapılmadan Ülkücünün ülküsüyle kaynaşması elbette mümkün değildir.
ADAM GİBİ ADAMLARIN BOZKURT YUVASI
Ülkü Ocakları, Türk gençliğinin aydınlık ufkunun, parlak geleceğinin, yüksek ideallerinin şekillendiği ve davaya dönüştüğü yerdir. Sayın Devlet Bahçeli, Ülkü Ocaklarını şöyle tarif etmiştir: “Ülkü Ocakları sözü sağlam, özü sağlam olan Türk gençliğinin yarım asırlık yadigârıdır. Ülkü Ocakları adam gibi adam olanların yarım asırlık Bozkurt yuvasıdır. Ülkü Ocakları; aklın, ahlakın, adanmışlığın, anıt gibi yükselen millet ve vatan sevdasının ufuk ötesini görebilen, zamanlar üstüne çıkabilen iman kaynağıdır. Bu kaynak ki, mukaddesatla buluşmanın, mukadderatla kucaklaşmanın adresi ve aidiyet kavlidir. Ülkü Ocakları hepimizin yetiştiği irfan mektebi, iffet ve irade menkıbesidir. Aynı zamanda Ülkü Ocakları şehitlerin emaneti, gazilerin göz nuru, vatan ve millet sevgisinin onur mihveridir. Ülkü Ocakları davası büyük olanların, bunun yanında gerek düşüncesiyle, gerekse de duruş ve duyuşuyla hâlden hâle girip davasıyla büyüyenlerin iftiharı, itibarı, tarihi ifadesidir. Ülkü Ocakları, her günü sanki bir asra bedel olan yaşanmış yarım asrın müşahidi, coşkun bir ırmak gibi akıp giden yıllar içinde Türk milletinin mutena sevdalısıdır. Her Ülkü Ocaklı için şanlı mazisi gurur tablosudur.”
ÜLKÜ OCAKLARINDAN DAVA ADAMI ÇIKAR
Davutoğlu ve onun gibi düşünenler, Sayın MHP Liderinin şu sözlerini hiçbir zaman unutmasınlar: “İddiayla ve inançla söylemek isterim ki; Ülkü Ocaklarından haydut çıkmaz, hain çıkmaz, haysiyetsiz çıkmaz, habis, harabi, hantal ve haşarı emeller çıkmaz, çıkmamış, çıkmayacaktır. Ülkü Ocaklarından çıksa çıksa dava adamı çıkar, imanlı nesiller çıkar, şehitler çıkar, vatan için canını seve seve vermeye hazır kahramanlar çıkar, cesur yürekler, akılla bezenmiş gönüller çıkar. Ülkü Ocakları zoru görünce saklananların harcı değildir. Bu kıvançtan nasibini alamayanlar için Ülkü Ocaklarının bir gençlik macerası görülmesi, bir zaman aralığında tesadüfen bulunulmuş bir yer gibi takdimi gafillik olduğu kadar gerzekliktir.”
Orhan Karataş