ABD’nin başını çektiği 10 ülkenin büyükelçilerinin ‘Kızıl Soros’ lakaplı Osman Kavala davası üzerinden Türkiye’nin iç işlerine burnunu sokmasında muhalefet partilerinin büyükelçilerle yaptığı basına kapalı toplantıların önemli payı olduğu vurgulanıyor. 10 büyükelçinin ‘istenmeyen adam’ ilan edilmesi beklenirken, dışarıyla işbirliği halinde olan muhalefet için ise ‘istenmeyen muhalefet’ yorumları yapılıyor.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye’nin darbe yoluyla ele geçirilemeyeceğini anlayan emperyalist çevreler çareyi yabancı misyon şefleri üzerinden muhalefeti dizayn etmekte buldular.
Her konuda Türkiye’nin aleyhine propaganda yürüten zillet ittifakı bileşenlerine en büyük destek ise AB üyesi ülkelerin büyükelçileri tarafından verildi. Sık sık muhalefet partilerini ziyaret edip kapalı kapılar ardında görüşmeler yapan büyükelçiler Türkiye üzerinde baskı kurmak için muhalefet üzerinden kamuoyu oluşturmaya çalıştılar.
EN ÇOK TEMAS CHP’YLE
Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin büyükelçileri 15 Temmuz darbe girişiminden sonra en çok zillet ittifakının lokomotifi CHP ile görüşme gerçekleştirdi. 2 Şubat 2017 tarihinde gerçekleşen geniş katılımlı toplantıda 27 ülkenin büyükelçisi yer aldı. 16 Nisan referandumu öncesinde gerçekleşen toplantıda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu OHAL nedeniyle referandumun sağlıklı gerçekleşmeyeceği sözleriyle Türkiye’yi şikâyet etti. Bu toplantının ardından Türkiye’nin diğer ülkelerdeki vatandaşlarına propaganda hakkı engellendi.
AB üyesi ülkelerin büyükelçileriyle 12 Ocak 2018 tarihinde gerçekleşen ikinci görüşmede CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’de demokrasiyi ve otokrasiyi tercih eden iki kesimin olduğunu, kendilerinin ise demokrasiyi savunduğunu belirtti. Türkiye’nin OHAL’e teslim olduğunu ve demokrasiyi yeniden tesisi edeceklerini söyledi. Büyükelçilere ‘Yeni bir dış politika vizyonu’ vaadinde bulundu.
19 Aralık 2018 tarihinde üçüncü kez AB büyükelçileriyle bir araya gelen Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı toplantının detayları kamuoyu ile paylaşılmadı ve gündeme dair görüş alışverişinde bulunulduğu belirtildi. Bu toplantıda hangi şikâyetlerin yapıldığı ve ne vaatlerde bulunulduğu ise muammasını korudu.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun AB üyesi ülkelerin büyükelçileriyle dördündü teması ise mektup üzerinden gerçekleşti. 10 Şubat 2021 tarihinde AB ülkelerinin Türkiye’de bulunan büyükelçiliklerine ve Avrupalı sosyal demokrat ve sosyalist partilerin liderlerine mektup yazan Kılıçdaroğlu ‘demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları temelinde dünyanın tüm demokratları bir araya gelmelidir’ çağrısında bulundu.
29 Eylül 2021 tarihinde beşinci kez AB büyükelçileriyle temasa geçen Kemal Kılıçdaroğlu güncel gelişmeleri basına kapalı bir toplantıda değerlendirdi. Kılıçdaroğlu bu toplantıda Türkiye’nin demokratik standartlar konusunda sorunları olduğunu söyledi. Aynı toplantıda Demirtaş ve Kavala davalarının da gündeme geldiği belirtildi.
İP’İN UCU GÖRÜNDÜ
Zillet ittifakının diğer ortağı İP’in AB üyesi ülkelerin büyükelçileriyle teması 8 Kasım 2018 tarihinde Avusturya Büyükelçilik Konutu’nda gerçekleşti. Akşener, kapalı kapılar ardından gerçekleşen toplantıda yerel seçimler öncesi Türk politikasına ilişkin bilgiler aktardı ve ‘Kürt sorunu’nu kendilerinin çözeceği vaadinde bulundu.
Ara ara yabancı misyon şefleriyle bir araya gelen Meral Akşener’i ziyaret eden diğer önemli isim ise ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield oldu. 15 Nisan 2021 tarihinde Meral Akşener’i ziyaret eden Satterfield, öncesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na gitmiş ve Akşener’den hemen sonra da HDP’ye ziyarette bulunmuştu. Muhalefet partilerine yapılan sıralı ziyaretlerin içeriği hakkında ise bilgi paylaşılmadı.
TERÖRÜN ELÇİLERİ
PKK’nın siyasi uzantısı HDP de AB üyesi ülke büyükelçilerinin ilgi odağında oldu. Teröre yardım ve yataklıkları neticesinde görevden alınan HDP’li belediye başkanlarına yabancı misyon şefleri kucak açtı. 28 Ağustos 2018 tarihinde Avrupa Birliği’ne üye ülkelerinin Türkiye Büyükelçileri, görevlerinden alınarak yerlerine kayyum atanan Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanlarıyla bir araya geldi. Üstelik HDP’ye Türkiye’yi şikâyet etme aklının da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından verildiği ifade edildi. HDP heyeti büyükelçilerle görüşmesinden kısa bir süre önce CHP Genel Merkezinde Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etmişti.
17 Haziran 2020 tarihinde ikinci kez temasa geçen HDP bu görüşmesini online olarak yaptı. 22 ülke büyükelçisinin katıldığı toplantıda konuşan HDP Eş Başkanı Mithat Sancar Türkiye’yi şikayet etti. Sancar, partilerinin “Demokrasi İttifakının” kapsamı ve perspektifleri ile Tutum Belgesi’ne dair bilgi verdi.
DAVUTOĞLU-BABACAN VE GÜL DEVREDE
Partisini kurduktan sonra yabancı misyon şeflerine şirin görünmeye çalışan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da 3 Şubat 2020 tarihinde AB büyükelçileri ile bir araya geldi. Davutoğlu, büyükelçilerle yaptığı toplantıda iç ve dış politik gelişmelere ilişkin bilgi verdi. Hükümet görevinin bittiğini unutan Davutoğlu geçmiş diplomatik temaslarını Türkiye aleyhine kullanmaya başladı. İkinci görüşmesini 28 Mayıs 2021 tarihinde gerçekleştiren Davutoğlu Norveç, Finlandiya ve Danimarka Büyükelçileri ile bir araya geldi. Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise 3 Mart 2021 tarihinde İsveç’in Türkiye Büyükelçiliğinde Danimarka, Finlandiya ve Norveç Büyükelçileriyle bir araya geldi. Davutoğlu ve Babacan’ın 10 büyükelçinin Türkiye’nin içişlerine müdahalede bulunduğu hadsiz bildiriye imza atanlarla kısa bir süre önce görüşmüş olmaları dikkat çekti. Mart ve Mayıs ayında yapılan görüşmelerin içeriğinin kamuoyundan gizlenmesi ise görüşmede son bildirinin gündeme gelip gelmediği sorularını beraberinde getirdi.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ise Osman Kavala’nın serbest bırakılması için ortak bir bildiriyle çağrı yapan 10 büyükelçi arasında yer alan Finlandiya Büyükelçisi Ari Maki ile bildirinin hemen sonrasında yaptığı görüşme dikkat çekti. Türkiye üzerinde planlanan oyunlarda zillet ittifakı bileşenlerinin paylarının olup olmadığı sorusu gündeme geldi. Türkiye’nin emperyalistlere karşı verdiği mücadelenin içeriden yıpratılıyor olması kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu.
TÜRKİYE’Yİ SUÇLU BULDULAR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İP Genel Başkanı Meral Akşener’in CHP Genel Merkezi’nde yaptığı görüşme sonrası gerçekleştirdikleri basın açıklamasında büyükelçilerin bildirisinden Türkiye’yi sorumlu tutmaları, bildirinin altyapısında ne kadar payları olduğunu ortaya koydu. ‘Kızıl Soros’ lakabıyla bilinen Osman Kavala’ya ilişkin 10 ülkenin Türkiye büyükelçilerinin yaptığı hadsiz açıklamanın sorulması üzerine Meral Akşener hükümeti suçlayarak yanıt verdi.
Akşener, “Osman Kavala Soroscu diyorlar, peki Soros’la masaya kim oturdu? Dışişleri Bakanlığına böyle bir talepte bulunulmasını doğru bulmayız. Ama böyle taleplerin Türkiye’ye yapılır olmasına yol açmayı da doğru bulmayız. Rahip Brunson’u hatırlatan eylem ve söylemlerden Türkiye’nin uzak durması gerekir. Türkiye’nin itibarını öne koyması lazım. Tek yol cidden hukukun işletilmesi” diyerek cevap verdi. Kavala’nın hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunduğunu ima eden Akşener geçmişte de Osman Kavala’nın en mülayim kuzeni olduğunu söylemişti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise kendisine yöneltilen soruya, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanması gerektiğini söyleyerek cevap verdi. Kılıçdaroğlu, “Bir ülkenin itibarı imzaladığı sözleşmenin arkasında durmaktır. İmza attığınız sözleşmenin arkasında durmazsanız itibar kaybedersiniz. AİHM’in kararı uygulanmalı. Türkiye’ye dışarıdan yapılacak müdahaleleri doğru bulmayız ama buna ortam hazırlayacak yönetimi de kabul etmeyiz” dedi. 10 Büyükelçinin hadsiz bildirisinden Türkiye’yi sorumlu tuttu.
Kadir Yıldız